Bloglarımız

BATILI TARZDA İLK TİYATRO OYUNU “ŞAİR EVLENMESİ” ÜZERİNE İNCELEME | OLAY ÖRGÜSÜ | ŞAHIS KADROSU

İNCELEME

Şair Evlenmesi, 1860’da Şinasi tarafından yazılan tek perdelik bir oyundur. Şinasi, eseri oynatma umudu olmadan yazmıştır. Şair Evlenmesi, Batılı anlamda ilk Türkçe oyun olarak kabul edilir. Tema bakımından Türk tiyatro edebiyatının öncüsü niteliğindedir. Bir töre komedisidir. Şair Evlenmesi sokağın dili ve hayat tarzını yansıtması açısından önemlidir. Bununla beraber birçok konuda birey ve toplum eleştirisi içerir. Eleştirilen ana konu ise görücü usulü evliliktir.

Şinasi henüz 19 yaşındayken devlet tarafından Fransa’ya gönderilmiştir. Burada Fransız tiyatrosunu yakından tanıma ve öğrenme imkânı olmuştur. Oyundaki eleştirilere bakıldığında ise Fransız tiyatro yazarı Moliere’in oyunlarında bulunan eleştirilerle benzerlikler görülür. Şinasi de Türk edebiyatının Moliere’i kabul edilir

OLAY ÖRGÜSÜ

Müştak Bey, arkadaşı Hikmet Efendiyle birlikte aşığı Kumru Hanım’a kavuşmanın mutluluğu hakkında konuşur. Tek çekincesinin çirkin, kırklı yaşlarında olan baldızı Sakine Hanım’la akraba olmak olduğunu söyler. Müştak Bey şaka yollu Hikmet Efendiyi, Sakine Hanım’la evlendirebileceğini söyler. Bunun üzerine Hikmet Efendi de evde büyük kız dururken küçük kızın evlendirilmesinin adetlere uymadığını, belki de büyük kızla kendisinin nikahlandığını söyler. Müştak Bey bunu ciddiye almaz. Bu sırada gelin getirilir. Bakılır ki Hikmet Efendi haklı çıkmış. Bu evliliğe aracılık eden (kılavuz) Ziba Hatun, Müştak Beyin Sakine Hanımla nikahlandığını söyler. Müştak Bey telaşa kapılır ve olayda bir yanlış anlaşılma olduğunu anlatmak üzere nikahı kıyan Ebüllaklaka’dan yardım ister. Çirkin ve yaşlı kızı evlendirme taraftarı olan Ebüllaklaka kendi tepkisinin yanı sıra, mahalleliyi de galeyana getirir. Bu durumun namussuzluk olduğunu söyler. Müştak Bey ya evlenecektir ya da hapse düşecektir. Müştak Bey Sakine Hanım’la evlenmektense hapse düşmeyi yeğler. Arkadaşı Hikmet Efendi duruma el koyar. Ebüllaklaka’ya rüşvet verir. Rüşveti kabul eden Ebüllaklaka fikrini değiştirir ve yaşça büyük kızı değil boyca büyük kızı nikahladığını söyler. Böylelikle durum tatlıya bağlanır. Müştak Bey ve Kumru Hanım kavuşurlar. Kavuşmanın ardından Hikmet Efendi birbirini severek evlenmek isteyenlerin başına gelen belaları gördüklerini söyler. Bu durumun görücü usulü evliliklerde sürekli yaşandığı konusunda nasihat vermek ister. Aşkıyla kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Müştak Bey arkadaşına kulak asmaz. Kumru Hanım ile oradan ayrılır.

ŞAHIS KADROSU

Müştak Bey: Alafrangalık meraklısı genç bir şairdir.

Hikmet Efendi: Aydın, aklıselim bir karakterdir. Kahramanların birine “Bey” diğerine “Efendi” denmesinden yerli bir aydın olduğunu görürüz.

Kumru Hanım: Güzel, uzun boylu genç bir kadındır. Evin küçük kızıdır.

Sakine Hanım: 45 yaşındadır. Evde kalmış, çirkin, çok büyük bir kamburu vardır ve evin büyük kızıdır.

Ziba Dudu: Kendi menfaatini gözeten, bu uğurda aşk tellallığı yapmaya çalışan bir kadındır.

Ebüllaklaka: Mahalle imamıdır. Başında dildade (Eskiden âşıklık göstergesi olarak belli bir şekilde başa sarılan boyalı mendil) ile gezer.  Para için her şeyi yapar. Rüşvet alır. Konuşmalarıyla halkı kolayca etkisine alabilen bir karakterdir.

Batak Ese- Atak Köse: Batak Ese mahalle bekçisi Atak Köse ise mahalle çöpçüsüdür. Başlarda imamın etkisi altında kalsalar da rüşvet aldığını anlayınca imama karşı çıkarlar. Ancak işlerini kaybetmek istemedikleri için sessiz kalırlar.

Mahalleli: Kolaylıkla demagog etkisi altına girebilen, sorgulamayan ve her söylenene “Hay hay!” diyerek kabullenen halk topluluğu.

3 thoughts on “BATILI TARZDA İLK TİYATRO OYUNU “ŞAİR EVLENMESİ” ÜZERİNE İNCELEME | OLAY ÖRGÜSÜ | ŞAHIS KADROSU

  1. hatem dedi ki:

    harika olmuş tebrik ederim..

  2. merttirbu dedi ki:

    Her zamanki gibi yorum yapılamayacak kadar güzel bir inceleme olmuş.

  3. Sade Vatandaş dedi ki:

    Emeğinize sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir