Bloglarımız

Sergüzeşt Olay Örgüsü | Özet

Sergüzeşt, 1888’de Sami Paşazade Sezai tarafından yazılmıştır. Osmanlı’da yayımlanan ilk Türkçe romanlardandır. Bu nedenle anlatım tekniği kusurludur. Edebiyatımızda ilk realist roman örneği olarak bilinse de romantik mi yoksa realist mi olduğuna dair farklı görüşler bulunur. Realist yansımalar görülmesine karşın buna tam anlamıyla uygun değildir. Romantik akımın hâkim olduğu hakkında ortak bir görüş vardır. Tanzimat dönemi romanlarında cariye, köle gibi kahramanlar oldukça yaygın kullanılmıştır. Sergüzeşt romanında da dönemin toplumsal sorunlarından biri olan esaret konu edilmiştir. Romanda Osmanlı’daki kölelik ayrıntılı bir şekilde yansıtılmıştır. Bu yazımızda Sergüzeşt romanının olay örgüsü/ özeti yer almaktadır.

Roman, 9 yaşında Kafkasya’dan getirilen Çerkes asıllı kızın esirci Hacı Ömer tarafından Yüksek Kaldırım’daki Mustafa Efendi’nin evine getirilmesiyle başlar. Sonrasında Dilber adı verilecek olan esir kız bu eve, evin hanımının kızı Atiye Hanım’a yardımcı olması amacıyla alınır. Ancak evin hanımıyla birlikte halayığı Teravet, kızı ağır işlerde de çalıştırır.

Dilber, Atiye’nin çantalarını taşımak maksadıyla gittiği okulda öğrenci olmak ister. Okula gönderilir. Dilber mutluluğu yalnızca okulda bulur. Çünkü sadece okulda esir gibi hissetmez. Burada Latife adında bir arkadaş edinir. Latife onunla oyuncaklarını, şekerlerini paylaşır. Dilber yaşadığı mutluluğu kimse almasın diye tüm bunları bohçasında saklar. Atiye bir gün sakladıklarını görür. Çocukça bir kıskançlık ile Dilber’i şikâyet eder. Bunun üzerine Dilber’in tek varlığı kabul ettiği şeker ve oyuncakları camdan aşağı atılır. Bu duruma çok üzülen Dilber evden kaçar. O gece sokakta bayılır. Gözlerini Latife’nin ninesinin evinde açar. Nine, Dilber’e acır. Onu geri vermek istemez ve Mustafa Efendi’yle konuşmak için evine gider. Buradan eli boş döner, Dilber’i satmazlar. Mecburen Dilber geri döner, çileli günleri devam eder. Ancak sonrasında Mustafa Efendi’nin iş için Erzurum’a gitmesiyle Dilber’i satarlar.

Dilber yeni satılacağı evi beklerken esircinin evinde hizmet eder. Bu evde Dilber’e biraz daha insaflı davranılır. Kendisine müzik aleti çalma, okuma-yazma gibi çeşitli eğitimler verilir. On beş yaşındayken Asaf Paşa’nın konağına satılır. Asaf Paşa ve Zehra Hanım Batı özentisi karakterlerdir. Kendi kültürlerinden kopup Batı kültürüne yönelmeyi seçmişlerdir. Dilber insani biçimde değer görmez ancak iş bakımından rahattır. Öyle ki kitap okumaya dahi vakti olur.

Evin oğlu Celal Bey, Paris’te eğitim görmüştür, resimle uğraşır. Evine döndüğünde resimlerinde Dilber’i kendisine model olarak seçer. Dilber’in bu durum karşısında onuru kırılır ve incinir. Celal Bey ona acır ve modellikten azat eder. Dilber gider. Celal Bey onu düşündükçe ona karşı hislerini fark eder.

Dilber’den özür dilemek için bir gece odasına gider. Dilber’in başucunda kendi resmini görür. Dilber’de de onun hislerinin karşılığı olduğunu anlar. Bu karşılıklı hisler aşka dönüşür. Bu aşk Zehra Hanım fark edinceye dek devam eder. Zehra Hanım, Dilber’i oğluna layık görmez. Ona göre evlilik zenginlik maksadıyla yapılır. Oğlunu kendisi gibi kültürlü biriyle evlendirmek ister. Karı-koca bu meseleyi konuşarak Dilber’i evden gizlice gönderirler. Celal Bey, Dilber’in gidişiyle büyük bir üzüntü yaşar ve hastalanır. Divane olur, her yerde onu arar, bulamaz. Sonrasında hastalığının beyin iltihabı olduğu öğrenilir.

Tüm bu olaylar sırasında Dilber Mısır’da bir saraya satılır. Evin efendisi onu çok beğendiğinden odalık yapmak ister. Dilber kesinlikle kabul etmez, bunun üzerine bir odaya kapatılır. Haremağası Cevher Ağa onun haline üzülür. Yaşadıklarını öğrenince İstanbul’a kaçması için ona yardım eder. Dilber’i kaçırdığı gece, onu korumak için önden gider. Merdivenlerde takılıp düşer. Hayatını kaybetmeden önce İstanbul biletinin cebinde olduğunu söyler. Dilber bu durum karşısında gitmeyi anlamsız bulur. Özgürlüğün ölümde olduğunu düşünür. Kendisini Nil Nehri’ne bırakır.

2 thoughts on “Sergüzeşt Olay Örgüsü | Özet

  1. Murat KARABAŞ dedi ki:

    Mükemmel anlatım.

  2. MERTTİRBU dedi ki:

    Bir romanın en güzel şekilde özetlenmiş hâli bu olmalı… Süper anlatım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir